Vehbi Koç tarafından müzeye dönüştürülen Azaryan Yalısı yirminci yüzyılın başlarında inşa edilir. Azaryan Yalısı içerisinde günümüzde Sadberk Hanım Müzesi de bulunur. Bu nedenle de Azaryan Yalısı aynı zamanda Sadberk Hanım Yalısı ya da Vehbi Koç Yalısı gibi isimlerle de anılır. Sadberk Hanım koleksiyonları ve eşsiz parçaları bu müze içerisinde yerini alır. Vehbi Koç’un ülkemize kazandırdığı en önemli müzelerden biri de bu saye Sadberk Hanım müzesi olur.
Azaryan Yalısı 1980 yılında Vehbi Koç tarafından müze haline dönüştürülür. Bu yalı Türkiye’nin ilk özel müzesi olma özelliğindedir. Üç katının da ayrı bir şekilde değerlendirildiği bu yalıda mimari olarak da özel bir yapı söz konusu olur. Ayrıca müzenin dış cepheleri de özel bir kaplama malzemesi ile kaplanır.
Vehbi Koç yurt dışından getirdiği bu kaplama malzemeleri ile vidalar yardımı ile müzeyi son derece hoş bir hale getirir. Bu nedenle de halk arasında Azaryan Yalısı’na Vidalı Yalı adı da verilir. Müzenin iç dekorasyonu kadar yalının dış dekorasyonu ile de Vehbi Koç ilgilenir. Batı tarzını en iyi yansıtan dekorasyon örnekleri ile Azaryan Yalısı bugünkü şeklini alır.
Azaryan Yalısı Hakkında Bilgi
Azaryan Yalısı’nın on dokuzuncu yüzyılda yapımına başlansa da yalının tamamlanması yirminci yüzyılı bulur. Azaryan Yalısı tüccar Bedros Azaryan tarafından yaptırılır. Bu nedenle de adı Azaryan Yalısı olarak kalır. On dokuzuncu ve yirminci yüzyılları etkileyen batı tarzı mimariyi bu yalı üzerinde de görmek son derece olanaklıdır. Bedros Azaryan bu yalı için İtalyan bir mimar ile anlaşarak oldukça farklı bir dekorasyona imza atar.
Yalı, görünüm olarak diğer yalılardan hemen ayrılır. Dönemin yalılarının pek çoğu ile benzer bir mimari özellik gösterse de batı tarzını da son derece iyi bir şekilde yansıtır. Azaryan Yalısı ile ilgili pek çok tarihi yazı kaleme alınır. Bunlardan biri de Mimar Behçet Ünsal’dır. Behçet Ünsal, bu yalının ne doğu ne de batı mimarisinden etkilendiğini belirtir. Tamamen kendisine ait bir dokusu olduğunu belirtir.
Uzun bir süre boyunca Bedros Azaryan sahipliğinde bulunur. Bedros Azaryan’dan sonra ise yalının sahibi Koç ailesi olur. Koç ailesi tarafından 1950 yılında yalı satın alınır. Bunun üzerine de uzunca bir süre yazlık olarak Azaryan Yalısı Koç ailesi tarafından kullanılır.
Koç ailesi tarafından yazlık olarak kullanılan Azaryan Yalısı 1978 ve 1980 yılları arasında restorasyon çalışmaları ile müzeye döndürülür. Sadberk Hanım Müzesi olarak kullanılmasında da Mimar Sedat Hakkı Eldem’in büyük bir payı vardır. Müze Sadberk Koç koleksiyonunu sergilemek için 1980 yılından beri aktif olarak faaliyet gösterir.
Üç kattan ve bir de çatı katından oluşur. Yalının müze haline dönüştürülmesinden sonra giriş katı hediyelik eşya satan bir yer haline döner. Birinci ve iki katındaki tüm odalar ise sergi alanı olarak kullanılır. Sadberk Koç koleksiyonu bu odalarda sergilenir. Azaryan Yalısı’nın çatı katı ise ziyaretçilere açık değildir. Çünkü bu kat depo olarak kullanılır.
Mimarisi
Yalı oldukça geniş bir bahçe içerisinde yerini alır. Yalının bir bodrum katı ve üç ana katı vardır. Ayrıca Azaryan Yalısı’nda çatı katı da bulunur. Batının karnıyarık tarzı mimarisi içerisinde gözler önüne serilir. Ana giriş kapısından genişçe bir sofaya girilir. Bu sofa tamamen parke ile kaplıdır. Azaryan Yalısı’ndaki alçı tavanlar ise Orta Avrupa mimarisini gözler önüne serer.