Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı İstanbul Boğazı üzerinde Anadolu yakasına bağlı Beykoz Anadoluhisarı ile Kanlıca arasında yer almaktadır. 1850 yılında ilk olarak harem ve selamlık şeklinde yapılan yalının, sadece harem kısmı bölümü ile ayakta kalmıştır. Selamlık bölümü ise Hekimbaşı’nın ölümünden hemen sonra hissedarları aracılığı ile yakın zamanda satılmış ve yerine modern bir yalı yapımı gerçekleştirilmiştir.
Yalının harem bölgesinde Salih Efendi’nin torunu olarak bilinen Mehlika Gürpınar yaşamaktadır. Hekimbaşı Salih Efendi tarihi olarak bakıldığı zaman Sultan II. Mahmut dönemi içerisinde açılan Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane’nin ilk mezunları arasında yer almaktadır. Sultan Abdülmecit’in Hekimbaşılığı’na getirilerek göreve başlayan Salih Efendi otlardan ve çiçeklerden yapmış olduğu ilaçlarla da tanınan bir kişidir. Hekimbaşılığı unvanı ise günümüzde kullanılan Sağlık Bakanlığına denk şekilde yer almaktadır.
Yalının ilk sahiplerinin ise kim olduğu tam olarak bilinmemektedir. Hekimbaşı Salih Efendi yapı olarak iki oda, bir sofa düzenin yer alan bu yalıyı satın aldıktan sonra yalıyı daha geniş hale getirmiş, kuzey bölümü selamlık, güney kısmı ise harem olarak yer almaktadır.
Salih Efendi’nin ölümünden hemen sonra iki blok şeklinde yapılmış olan harem bölümü, üçüncü eşi olarak bilinen Payidar Hanım’a ve kızları Sakibe Hanım’a bırakılmıştır. Daha sonra ise bu kısım Mehlika Hanım’ın mülkiyetine geçmiştir. Yalının kuzeydeki selamlık bölümü ise, Mehlika Hanım’ın teyzesi olarak bilinen Übeyde Hanım’a geçmiştir. Übeyde Hanım kuzey kısmında yer alan selamlık bölümünü 20. yüzyılın başlarında yıktırarak, bahçe şekline dönüştürmüştür.
Yalının Yapısı
Hekimbaşı Yalısı’nın günümüze gelebilen, harem kısmı, yan yana üç ayrı kısımda meydana gelmektedir. Bu bölümler üzerinde bir tanesi üç, biri iki, diğeri ise tek katlı olarak yer almaktadır. Üzeri ahşap çatılı şekilde yer alan Hekimbaşı Salih Efendi Yalısı’nın, son derece uyumlu olmayan dikdörtgen pencereleri yer almaktadır. Üç katlı kısmının alt katı üzerinde ortada, ince uzun üç pencere yer almaktadır. Bu pencerelerin iki tarafları üzerinde kapılardan rıhtıma çıkılır. Üç katlı yapıların orta kat alanı, ahşap direklerin taşımış olduğu balkonla denize açılmaktadır.
Üst kat bölgesinde de yine dikdörtgen olarak yer alan pencereleri bulunmaktadır. Yanında yer alan iki katlı olarak bulunan bölümün alt ve üst kat bölgesinde üçer pencere bulunmaktadır. Üç katlı yapının plan düzeni bölümüne bakıldığı zaman, ortada bir sofa ve etrafında de küçük yüklükler yer almaktadır. Yalının üst bölgesi ise tam anlamı ile sofaya açılmış olan yatak odalarına ayrılmaktadır.
Güney yönünde yer alan kayıkhane, bugün kömürlük şeklinde bulunmaktadır. Yalının ön cephesi çürümüş olarak yer almasından dolayı, 1978 yılı yaz ayları geldiği zaman Taç Vakfı’nın önderliğinde tekrardan yenilenmiştir. 1980’li tarihlere gelindiği zaman ise denize doğru kayma göstermiş olan yalının önüne, boydan boya bir rıhtım yer almaktadır.
Hekimbaşı Salih Efendi Kimdir?
Hekimbaşı Salih Efendi – Mekteb-i Tıbbiye-i bitirdikten hemen sonra Doçent, ertesi yıl da Profesör olmuştur. Tıbbiye’deki çalışkanlığı ve serbest hekimlik ile beraber göstermiş olduğu başarısı kısa süre içerisinde kulaktan kulağa ulaşarak ünü yayılmaya başlamıştır. Mısır Valisi olarak görev alan Kavalalı Mehmet Ali Paşa, çocuklarına öğretmenlik yapmasını isteyince Salih Efendi Mısır’a gönderildi. Bir yıl Kahire’de ikamet ettikten hemen sonra İstanbul’a dönüş yaptı ve Saray’da İkinci Hekimbaşılık görevine atanmıştır. Hekimbaşı Salih Efendi’nin en küçük kızı Sakıbe Hanım’ın torunu Mehlika Hanımın ve çocukları Zeynep ve Salih Burak bu yalı üzerinde ikamet etmektedir.