Miras Hukuku

Miras hukuku gerçek kişinin ölmesi  durumunda bu kişinin sahip olduğu mal varlığının kimlere ve hangi şart ve usullerde dağıtılacağının belirtildiği hukuk dalıdır. Ülkemizde her şey yasalarca belirlenmekte ve yasalar çerçevesinde kararlar verilmektedir. Bu durum miras olaylarında da geçerliliğini korumaktadır. Yani hiç kimse kendi kafasına göre mirastan pay talep edememektedir.

Miras Hukuku ile ilgili görsel sonucu

Bu anlamda miras ile ilgili tüm geçerliliklerin hepsi, kimlerin hangi durumda hangi payda miras almaya hak kazanacağı ve miraççı olmak gibi mira zile ilgili tüm durumlar Miras hukukunda ayrıntılı bir şekilde yer almaktadır. Ve Mira zile ilgili tüm kararlar ülkemizdeki miras hukukuna göre verilmektedir.

Yasal Mirasçılık Nedir?

Miras Hukuku ile ilgili görsel sonucu

Ülkemizde yürürlükte olan mira hukukuna göre ülkemizde miras alma hakkına sahip ‘’yasal mirasçı’’ ve ‘’ atanmış mirasçı’’ olmak üzere iki tip mirasçı bulunmaktadır. Yasal mirasçı mirası sahibi kişinin kendi iradesine bağlı olmaksızın ve miras bırakanın vefatı sebebiyle kişilerin yasal olarak doğrudan kazandıkları hukuki statüyü ifade etmektedir. Kanuni mirasçılık ülkemizdeki Medeni Kanun’un 495-501 maddeleri arasında yasal olarak bağlayıcılığa kavuşturulmuştur. Bu aşamada ülkemizde yasal mirasçı statüsünde mirası bırakan kişinin kan bağı olan akrabaları,  varsa evlatlık edindiği kişiler, eş ve çocukları olarak gruplandırılmaktadır.

Atanmış mirasçı tanımı ise; miras sahibi kişinin vefatından bir süre önce hiçbir baskı altında kalmadan tamamen bilinçli bir şekilde kendi özgür iradesiyle mirasının bir bölümünü veya hepsini belirli bir kişiye ya da kuruma bırakmasıyla açıklanmaktadır. Bu anlamda bu mirasın geçerliliği Avukat huzurunda ve gerekli belgelerin ölmende önce hazırlanması ile geçerlilik kazanabilmektedir.

Mirasta Mal Paylaşımı Nasıl Yapılmaktadır?

Miras Hukuku ile ilgili görsel sonucu

Ülkemizdeki Miras hukukunu belirleyen Medeni Kanun sisteminde kan hısımlarının yasal mirasçı olmasının temelinde derece sistemi yer almaktadır. Medeni Kanun’a göre miras bırakan kişinin vefatı ile mirasta mal paylaşımında 3 dereceli sistem esas alınmaktadır. Kişinin mirasta pay sahibi olması için bu 3 derece içerisinde yer alması gerekmektedir. Bu 3 dereceli sisteminde kendi içerisinde belirli kuralları bulunmaktadır. Bu kurallar ise şu şekildedir;

  • Birinci derecede miras sahibini bulunması ile diğer derecelerin mirasta hak sahibi olma durumları otomatik olarak ortadan kalkmaktadır.
  • Derece sisteminde bir önceki derece kendi altındaki mirasçıların hak sahibi olmasını engellemektedir.
Benzer Haber  Isı Pompası Nedir? Isı Pompasının Görevleri Nelerdir?

Birinci Derece Yasal Mirasçılar

Yasal olarak miras sahibinin vefatı halinde birinci derece mirasçıları miras sahibinin altsoyunu oluşturmaktadır. Altsoy, miras sahibi kişinin çocukları, torunları ve bunlardan doğanların tamamını kapsar. Ölen miras sahibinin çocukları zümre başı olarak kabul edilir. Çocuklar eşit şekilde mirasçılık hakkına sahiptir. Yani yaş gibi durumlar payı etkilememektedir.

İkinci Derece Yasal Mirasçılar

Miras sahibinin vefatından sonra ikinci derecede mirasçılar, miras sahibi kişinin anne ve babası olarak tanımlanmıştır. Anne ve babanın mirasçı sıfatına sahip olabilmeleri için ilk derecede hiç mirasçı kalmamış olması şarttır. Bu durumda hem anne hem de baba mirastan eşit bir şekilde faydalanmaktadırlar.

Üçüncü Derece Yasal Mirasçılar

Miras sahibini ölümü üzerine üçüncü derece mirasçılar ilk iki derecede hiçbir hak sahibin kalmaması üzerine miras sahibinin büyükanne ve büyükbabasıdır. Miras hukukunda zümre başı yasal derece mirasçılarında miras hakkına ilk sahip miraççılardır. Zümre başının yaşaması halinde o kişinin alt soyunun mirasta hak talebi olamayacaktır. Bu durum ilk derece mirasçılarda miras bırakan kişinin çocuklarıdır.

Yorum Yazın