Ankara’ya Yakın Gezilecek Yerler Listesi

Ankara’ya yakın gezilecek yerler listemizi inceleyerek Ankara’ya yakın günübirlik ve konaklamalı gidebileceğiniz tatil yerlerini görebilirsiniz. Listemizde havasıyla, kartpostalları aratmayacak eşsiz doğa manzarasıyla pek çok yer mevcut. Ankara’da veya çevresinde yaşıyorsanız, hafta sonları İç Anadolu, Karadeniz ve Marmara bölgeleri ekseninde kısa geziler yapmamak için hiçbir nedeniniz yok. İşte, Ankara’ya yakın gezilecek yerler :

Beypazarı

Selçuklular döneminde Beypazarı, İstanbul-Bağdat yolu üzerinde önemli bir ticaret merkezi olmuştur. Beypazarı, Orhan Bey’in Ankara’yı alması ile Hüdavendigar (Bursa) Sancağı’na bağlanarak Osmanlı yönetimine geçmiştir.
Beypazarı 1868 yılından itibaren siyasi yönetiminde yer değişikliği ile Ankara’ya bağlı bir kaza olarak önemini sürdürmüştür.

Beypazarı gezilecek yerler

Hıdırlık Tepesi 

Beypazarı’nı ziyaret edenlerin ilk uğrak yeri, şehrin tüm güzelliklerini bir arada görebildikleri Hıdırlık Tepesi’dir. İlçenin tüm bölgelerine hakim olan tepeden tarihi konakların ve doğal güzelliklerin ön plana çıktığı şehir dokusunu tüm ayrıntılarıyla seyredebilirsiniz.

Alaattin Sokak

 

Restorasyonu tamamlanmış ve hizmete açılmış bir çok Tarihi Konağı barındıran Alaaddin Sokak; yöresel ürünlerin satıldığı stantların kurulduğu şehrin en gözde mekanı. Beypazarılı ev hanımlarının tarhana, ev makarnası, cevizli tatlı sucuk, bazlama gibi el emeği ürünlerini tadarak alışverişinizi yaparken, Anadolu insanının misafirperver ve içten mizacını tamamen koruyan Beypazarılılarla sohbet etme fırsatı da bulabilirsiniz. Ayrıca pansiyon olarak hizmet veren dolap içi banyolarıyla, sofasıyla, sandıklarıyla yöresel tarzda döşenmiş konakları inceleyerek geçmişe kısa bir yolculuk yapabilirsiniz.

Suluhan Kervansarayı

Çarşı içinde bulunan Suluhan Kervansarayı; 17.yy başında 1683 yılında yapılmıştır. Klasik Osmanlı şehir içi hanları tarzında olan Suluhan’ın planı kare şeklinde ve iki katlıdır. Kervansarayın eski görünümüne kavuşturulması için başlanan restorasyon çalışmaları halen devam etmektedir.

Beypazarı Tarih ve Kültür Müzesi 

Hafız Mehmet Nurettin Karaoğuz tarafından Ankara Valiliği İl Özel İdaresi’ne bağışlanan 150 yıllık konak, 1997 yılından itibaren Beypazarı Tarih ve Kültür Evi olarak kullanılmaktadır. Müzede Beypazarı ve yöresinin kültür ve tarihini yansıtan eserlerle Roma, Bizans ve Osmanlı dönemlerinden kalan çeşitli tarihi eserler sergilenmektedir. Etnografik yapıya sahip müzede bir de gelin odası bulunmaktadır.

Yaşayan Müze (Abbaszade Konağı) 

Abbaszade Konağı; 19. yüzyılda yapımına başlanılan ve iki yıl içerisinde tamamlanan yan yana iki konaktan birisidir. Beypazarı’nın kuzeyinde, bir tepenin yamacındaki kayalılara sırtını veren Konak; Osmanlı döneminin mimari yapısını yansıtmaktadır.

Beypazarı Belediyesi tarafından restore edilen ve Yaşayan Müze olarak ziyarete açılan Konakta; tarihi eşyaların yanı sıra yörenin en özel kıyafetleri olan Bindallı örnekleri de sergilemektedir. Ayrıca ziyaretçiler; ebru sanatı, ıhlamur baskısı gibi kültürümüze özgü sanatları uygulamalı olarak deneme fırsatı bulabildikleri gibi yerleşik kültürümüzü de birebir yaşama şansı elde ediyorlar.

Karasu

Yakın bölgede yaşayanların yazları denize girmek için tercih ettikleri yerlerin başında Karasu gelir.
Özellikler hafta sonları Karasu Plajı tam bir panayır yerine dönmektedir.

Karasu’nun tarihi Frigya dönemine kadar uzanır. Karasu’nun ilk yerleşim birimi Küçük Karasu Köyü’dür. Bu köyün mezarlığı incelendiğinde bir zamanlar nüfusun kalabalık olduğu mezar taşlarının incelenmesinden ise Roma-Bizans sanatını yansıttığı anlaşılmaktadır.

Karasu gezilecek yerler

Küçükboğaz

İlçemizin doğusunda yer alan Küçükbboğaz Gölü, şehir merkezinin 5km. Uzağında küçük olmakla beraber dikkat çekici bir set gölüdür. Göl 50 hektar büyüklüğünde olup, olta balıkçılığı ve piknik alanı olarak kullanılan bir mesire yeridir. Gölün Karadeniz’e açılıyor olması ise ayrı bir görsellik katmaktadır. Göl kenarında çamlarla kaplı bir alanda dinlenmek ve piknik yapmak için ideal bir ortam. Gölde kızılkanat, sazan, tatlı su kefali gibi balık türleri mevcuttur.

Benzer Haber  Seda Sayan'ın Evi

Yeni Mahalle

Eskişehir’in Çifteler ilçesi yakınlarından doğan Sakarya ırmağının kolları ile toplam uzunluğu 824 km.dir. Ancak başlangıcında yer alan bazı kaynaklarının kuruduğu göz önüne alınırsa ırmağın uzunluğu 720 km. kabul edilir. Sakarya nehrinin Karadeniz’e döküldüğü yer olan Karasu Yenimahalle’de; yumurtalarını bırakmak üzere denizden nehre giren mersin balıkları nehrin uygun kısımlarında yuva yaparlar.

30 kg ağırlığındaki Mersin Balığı ve Meşhur siyah havyarın üretimi ile meşhurdur. Karasulu balıkçılar tarafından doğal bir liman olarak kullanılmaktadır. Nehrin kenarında çınar ağaçları altında günlük taze balık sunan küçük balıkçı lokantaları mevcuttur.


Acarlar Longozu

Türkiye’de ‘yeryüzündeki cennet burası olsa gerek’ dedirtecek kadar güzel Acarlar longozu keşfedilmeyi bekliyor. Nesli tükenmek üzere olan bazı bitkilere ev sahipliği yapan longoz, İnsana ise seyri doyumsuz bir manzara sunuyor. Acarlar longozu deniz, göl, kumul ve orman ekosistemlerini bir arada barındıran dünyanın nadir tabiat köşelerinden biri olma özelliğini taşıyor. Bern Sözleşmesi gereği koruma altında olan 6, küresel ölçekte tehlike altında olan su menekşesi ve göl soğanı gibi 2 bitki türü bulunuyor.

Acarlar longozu (subasar ormanı) güzelliği ile görenleri kendine hayran bırakıyor. Seyri doyumsuz tabiat güzelliklerine sahip olan longoz, dünyadan da ilgi görüyor. Su menekşesi Türkiye’de sadece Acarlar longozunda yetişirken, nilüferlerin su üstündeki muhteşem görüntüsü de hafızalardan silinmiyor. Longoz yabancı ülkelerin dikkatini de çekiyor. Çevre ve Orman İl Müdürlüğü’nün kayıtlarına göre son 2 yılda 73 ülkeden binlerce insan longozu görmek için Acarlar’a geldi.

Karasu ilçesi Müezzinler köyü sınırları içerisinde bulunan longoz, İğneada’yı da geride bırakarak Türkiye’nin en büyük su basar ormanı özelliğini taşıyor. Birinci derecede doğal sit statüsüne sahip Acarlar longozu ve barındırdığı biyolojik çeşitlilik görenleri hayran bırakıyor. 2 bin 517 hektar alana yayılan longoz Çevre İl Müdürlüğü tarafından ‘Yaban Hayatını Koruma ve Geliştirme Sahası’ ilan edildi. Acarlar longozunun bir diğer özelliğinin de göl tabanının geçilmesi zor orman formasyonu ile kapalı olması sebebiyle birçok bitki ve hayvan türünü barındırıyor olması.

Maden Deresi

Uzunluğu 30 km. olan Maden deresi, Hendek yakınında Çataltepe’ den doğar. Önce Kabalak Deresi adıyla kuzeye akar. Yayla Deresi ile birleştikten sonra Karasu adını alır ve Karasu ilçesinin doğusundan Karadeniz’e dökülür.

Karasu ve Kocaali’ye kadar gelmişken deniz kıyısının sıcağından bunalanları serin bir yere çağırıyoruz. Karasu-Kocaali arasından içeriye doğru girince Cam Dağlarından kaynaklanan Maden Deresi’ne ulaşacaksınız. Derenin sesini dinleyerek, yeşile bezeli bir çevrede yürüyüşler yapmak ve güzel bir kır sofrası kurmak için ideal bir yer.

Çok eskiden burada kurşun, boraks, çinko ve altın madenleri varmış. 1914’de bütün galerileri çökerterek bölgeyi terk etmiş işletmecileri.
Kayın, çınar, ceviz, elbette en çok da fındık ağaçlarıyla donanmış. Ekim-Kasım aylarındaysanız kestane toplayabilirisiniz. Çevrede meyve ve sebze yetiştiriliyor. Bahçesinde çalışan bir üreticiden hemen orada koparılan sebzeler alabilirsiniz.

Otların üzerine bir yaygı serip yanınızda getirdiklerinizle piknik yapmak istemezseniz alabalık tesislerine gidebilirsiniz. Yanınızda getirdiklerinizi burada da yiyebilirsiniz. Ama yörenin tereyağında pişmiş alabalıklarını tavsiye ediyoruz. Ağaçlar altında kiremit damlı ahşap kamelyalarda oturup yiyebilirsiniz. Balık sevmiyorsanız saç kavurma ve salataya buyurun.

Maden Deresi’nde konaklama olanağı yok. Çadırınızı yanınızda getirmediyseniz Karasu’ya gitmeniz gerekir. Güzel bir yemek yiyip, demlikle gelen tavşankanı çayı içtikten sonra bir kilim serip ağaçların altında güzel bir öğlen uykusu çekebilirsiniz. Kuşların ve kurbağaların sesinden başka ses yok. Mevsimine göre yaban çileği, böğürtlen toplayabilirsiniz. Kentlerde büyüyen çocuklarınız için güzel bir değişiklik olur. Paçalarınızı sıvayıp derenin içinde yürüyüş de yapabilirsiniz. Derenin sularından yararlanan bir alabalık çiftliği de kurulmuş. Uğrarsanız hem seyreder hem de balık alabilirsiniz.

Benzer Haber  Jet Sosyete Dizisi Nerede Çekiliyor?

Akçakoca

Akçakoca’nın ılıman iklimi dolayısıyla ege ve Akdeniz’in bunaltıcı yaz sıcağından kaçan tatilcilere yeşilin ve mavinin her tonunu bulabilecekleri iyi bir tatil imkânı sunmaktadır. Akçakoca aynı zamanda zengin bir bitki örtüsüne sahiptir. Özellikle kayın, kestane, ıhlamur, çınar, meşe ağaçlarından oluşan bitki örtüsü tatilcilere doyumsuz bir seyir zevki verir.

Akçakoca gezilecek yerler

Ceneviz kalesi mesire yeri ve plajı 

Şehir merkezinin 2.5 km batısında, fındık bahçeleri ve ormanın eteğindeki tarihi kalenin doğu ve batısında eşsiz kumsalı ve berrak sularıyla sizi bekleyen iki koy ve kale içinde Akçakoca Belediyesince işletilen ve çok rağbet gören bir piknik alanı mevcuttur. Konumu itibariyle yıl boyunca ziyaretçi akınına uğrayan kale, moloz taşlarla bir burun üzerine inşa edilmiştir. Kesin kanıt olmamakla beraber, Cenevizliler tarafından yapıldığı söylenen kale, gelen misafirlerimizin hem doğa, hem de denizle baş başa piknik yapıp yüzerek iyi vakit geçirmeleri için harika bir ortamdır.

Fakıllı mağarası

İlçe merkezinin 8 km. güney doğusundaki Fakıllı Köyü içinde bulunan mağaraya gitmek için, Çuhallı çarşısından, itfaiye ve cezaevi güzergahını takip ederek, çevre yolu köprüsü altından geçilerek köy merkezine ulaşılmaktadır. Bu mağaraya 1 m. yüksekliğindeki, 15 metrelik bir galeriden girilerek ulaşılır. Halen doğanın bıraktığı şekilde bulunan mağaranın içinde çeşitli yönlere giden galeriler ve yoğun ilgi çeken sarkıt ve dikitler mevcuttur.

 

Aktaş şelalesi

Şelale eşsiz görünümü ile tüm ilgileri üzerine toplayan bir doğa harikasıdır. Şehir merkezine 11 Km uzaklıktadır. Aktaş köyünden şelaleye kadar olan uzaklık ise 3 km kadardır.

Sarıyayla şelalesi

Şelale merkezden yaklaşık 14 km uzaklıktadır. Berrak akan suyuyla, yeşille adeta kucaklaşmıştır. Doğa yürüyüşü yapmak isteyenler için ideal bir ortamdır.

Cuma yeri ve Ahmet Dede türbesi

 
İlçemizin 3 km. güneybatısında Arabacı Köyü yolu üzerinde, asırlık çınar ağaçları arasında, pırıl pırıl akan bir derenin kıyısındaki bu güzel mesire yerinde, Ahmet Dede Türbesi ile ahşap tarihi bir cami ve taş bir hamam kalıntısı bulunmaktadır. Burada bulunan derenin kıyısı boyunca zaman zaman fındık tarlaları içinden, zaman zaman dere kıyısındaki taşlar üstünden atlayarak yürüyüş yapabilir, doğaya olan özleminizi giderebilirsiniz.

Şifalı su orman içi dinlenme yeri

Akçakoca – Düzce karayolu üzerindeki bu mesire yerinin içme suyunun bazı hastalıklara iyi geldiğine inanılmaktadır. Su hiç havayla temas etmeden, membasından itibaren gün yüzü görmeden, kapalı olarak gelmekte, yaz-kış aynı ısıyı korumaktadır ve hava almadığı için bakteri barındırmamaktadır. Burada orman içine giden yollar üzerinde yürüyüş yapmak, yeşile ve doğaya duyduğunuz özlemi giderecektir.

Kerpe

Kerpe, Kocaeli’nin Kandıra ilçesine bağlı, batı karadeniz kıyısında küçük bir yerleşim alanıdır. Kerpe’ye denize kadar ulaşan alabildiğine sık çam ormanları arasından geçerek ulaşıyorsunuz.

Hiç şüphesiz, güzel kaya oluşumlarıyla, şahane deniziyle, çam ormanlarıyla iç içe görüntüsü ile Kerpe ve Kefken sahilleri görülmesi gereken yerlerden biri. Eski bir Ceneviz koyu olan Kerpe doğal bir liman özelliğine sahiptir.

İstanbul’a yakın olması Kerpe’nin popülerliğinin günbegün artmasında başlıca faktördür. İstanbul’un yanı sıra Ankara içinde ulaşım güzergâhı ele alındığında yakın bir yer sayılır.

Tabii koşulları nedeni ile bozulmamış yapısı, doğal liman özelliği barındıran koyu sayesinde Akdeniz ve Ege’yi arattırmayan denizi, sırtını ormanlara dayamış olması Kerpe’yi farklı ve ayrıcalıklı kılmaktadır.

Kerpe koyunun en önemli özelliği ise, Karadeniz karakteri göstermeyen denizin sığ olması ve durgun olması, üzücü boğulma olaylarının yaşanmasını önemli ölçüde azaltıyor; bu durum doğal olarak çocuklu aileler için tercih sebebi olmaktadır.

Yorum Yazın