Ölmeden önce görmeniz gereken dünyanın en muhteşem yerleri yazımızı okurken bir an önce bavulunuzu toplayıp o muhteşem yerlere gitmek isteyeceksiniz. Kimisi duyulmuş kimisi hiç bilinmeyen bu yerler insanı bakarken bile içine çekiyor… Bazıları dinlenmek, yalnız kalmak için ideal yerler bazıları da sevgiliniz veya eşiniz ile unutulmaz bir tatil yaşamak için! İşte, ölmeden önce görmeniz gereken dünyanın en muhteşem yerleri
İçindekiler
Ukrayna: Aşk Tüneli
Ukrayna’nın eşsiz yerlerinden Aşk Tüneli… Ukrayna’nın Rivne Oblastı’na (bögesi) bağlı, Klevan isimli küçük bir yerleşim yeri üzerinde bulunan; tek yönlü bir tren rayının etrafında, her iki yönde uzayıp giden ağaçların yukarıdan birleşmesiyle meydana gelen doğal bir tüneldir. Aşk Tüneli’nin uzunluğu 6 KM’dir. Tünel içindeki tren yolunun orman işletmesine ait amaçlarla günde 3 defa kullanıldığı söyleniyor.
Her mevsimde birbirinden güzel farklı mevsim renkleriyle sizi karşılayacağı için her mevsimde gidilmesi gereken bir yer. Tünel’e Klevan merkezinden ulaşılsa da merkezden biraz uzak olduğu için aşağıda da rotasını paylaşacağım bir miktar yürüme yolu var. Yolun küçük bir kısmı şehrin dışındaki orman içinden geçiyor fakat bu tamamen asfalt bir yol. Tünelin girişinde çeşitli hediyelik eşya, magnet satıcıları ve yiyecek-içecek alabileceğiniz bir stand mevcut.
Tünele ücretsiz giriş yapıp, dilediğiniz gibi gezebiliyorsunuz.
Aşk Tüneli Nerede? Aşk Tüneli’ne Nasıl Gidilir?
Aşk Tüneli Klevan’da olsa da Klevan daha küçük bir yerleşim yeri olduğu için buraya benim gibi Rivne üzerinden ulaşmak durumunda kalabilirsiniz. Ancak Rivne’den ulaşım da oldukça kolay.
Kiev’den Aşk Tüneli’ne Ulaşım
Kiev’den, Ukrayna Demir Yolları’nın günde bir kere düzenlediği 097 К numaralı Kovel ulaşımlı treni kullanabilirsiniz. Bu tren Kiev-Kovel arasında çalışmakla birlikte Rivne ve Klevan duraklarında da durmaktadır. 21:46 Kiev kalkışlı trenin Klevan’a varış saati gece 04:16, ve bilet ücretleri de 1. sınıf yataklı (kompartımanda 2 yatak) 300-360 grivna, 2. sınıf yataklı (kompartımanda 4 yatak) 130-160 grivna ve 3. sınıf yataklı (açık kompartımanda yatak) 100-120 grivna şeklindedir.
Dönüş için de yine Kovel’dan kalkan 098 Л numaralı tren 23:25’te Klevan’da olup 05:57’de Kiev’e varmaktadır. Ancak sabah saatlerinde buraya ulaşıp gezmeye başladıysanız dönüş için geceye kadar beklemek istemeyeceğiniz için otobüsle dönmeyi tercih edebilirsiniz.
Lviv’den Aşk Tüneline Nasıl Gidilir?
Lviv’den Klevan’a direk tren seferi bulunmuyor. En iyi ulaşım şekli, trenle Rivne’ye gidip oradan hemen tren istasyonunun yanında bulunan maşrutkalara (minibüs) binerek Klevan’a ulaşmak. Lviv’den Rivne’ye şu sıralar iki tren seferi gözüküyor. Bunlar sabah 09:51’de ve 16:30’da kalkan 804 Л ve 806 Л trenleri. Yolculuk süresi 2,5 saat civarında ve tek tip koltuklu biletlerinin ücreti 60-70 grivna (12 – 14 TL) arasında.
Rivne’ye ulaştıktan sonra peronlardan gar binasının içine ve oradan da karşıdaki diğer kapıyı kullanarak gardan dışarı çıkın. Karşınızda minibüs duraklarını göreceksiniz. Burada “Клевань” tabelalı minibüsü bulun. Ücreti 10 grivna, minibüs kalkmadan önce şoför yanınıza gelip paraları toplar, parayı verirken “Klevan” diye belirtirseniz anlamayacağınız sorular duymaktan kurtulursunuz.
Yolculuk 30-35 dakika arasında sürüyor. Klevan küçük bir yerleşim olsa da yanlış yerde inerseniz uzun yollar yürümek zorunda kalabilirsiniz. Çevrimdışı haritalar edinerek, telefonunuzun GPS’ini kullanarak ya da insanlara devamlı “vokzan”, “vokzan” diye sorarak daha kolay bulabilirsiniz. вокзал (vokzan) tren istasyonu demek. Klevan’da iki tane tren istasyonu mevcut. Minibüsle gidiş yönüne göre ilk gördüğünüz istasyonda inmelisiniz.
Otobüs saatleri;
Rivne-Kiev Otobüs Saatleri: 04:50, 10:35, 14:20, 16:50, 18:50, 00:50, 02:20
Rivne-Lviv Otobüs Saatleri: 05:10, 13:10, 15:40, 19:10, 22:10, 00:10, 01:10, 02:10
Rivne-Lviv arasında otobüs ücreti 140 grivna (28 TL).
Bolivya: Salar de Uyuni
Güney Amerika ülkesi Bolivya’da yer alan Salar de Uyuni, 11 bin km² alanıyla dünyada oluşan en büyük tuz gölü. Gölün pırıl pırıl görüntüsü, bakanlara dünyanın en büyük gölünden ziyade dünyanın en büyük aynası gibi görünmektedir. Üzerine yürürken ayağınızın altında gıcırdayan tuz kristalleri, aslın 25 metre kalınlığında bir tuz tabakasının sadece toz haline gelen kısmıdır. 10 milyar tona yakın tuz rezervi olduğu tahmin edilen göl, tuz üretiminin yanı sıra daha çok turistik bir bölge olarak kullanılmaktadır. Gölün içinde İnka Evi diye adlandırılan bir ada var ve adadaki dev kaktüslerin boyu 15 metreye kadar ulaşmaktadır. Ayrıca tamamen tuzdan yapılmış ilginç bir oteli bulunmaktadır.
Salar de Uyuni’nin tuz kapasitesi yaklaşık 10 milyar ton olarak tahmin edilir. Bunun yıllık 25.000 tonu çıkarılarak şehirlere nakledilir. Daha güneydeki lagünlerle beraber göl Güney Amerika Flamingoları için önemli bir yaşam alanı teşkil eder.
Yağmur zamanı boyunca tuz kabuğu lokal olarak birkaç desimetre su ile örtülür. Yaklaşık Haziran sonundan yağmur zamanının başlangıcı Aralık başına kadar göl kurudur. İstisnai olarak çamurlu kıyı şeridi ve tek tek su gözleri hariç 30 m lik muazzam tuz kabuğu üstünden otobüs ve kamyonlar gidebilir.
tüm görkemiyle sisli ulu dağlar ve Urubamba nehri arasında Machu Picchu ve Huayna Picchu (genç zirve) belirir. Huayna Picchu, antik kentin arkasındaki yüksek tepe ve 2700 metre yükseklikte. Oraya tırmanış için özel izin almanız gerekiyor ve söylendiğine göre bayağı yorucu. 2450 metre yükseklikteki Machu Picchu, Urubamba nehrinin 450 metre üzerine oturuyor.Machu Pichhu 1450 yılı civarlarında kuruluyor ve yaklaşık 100 yıl sonra tamamlanmadan terk ediliyor.
1911 yılında Perulu bir çiftçinin yolu göstermesiyle Hiram Bingham tarafından keşfedilene kadar da kayboluyor. 400 yıl boyunca sessizce bekliyor… Terk sebebi olarak bazı arkeologlar İspanyolların gelişini bazıları da yine İspanyollarla birlikte gelen çiçek hastalığını gösteriyor.
Çikolata tepeleri Filipinlere ait olan Bohol Adası’nda yer alıyor. Geniş tropik ormanın bulunduğu bölgede dev çikolata trüflarını andıran birkaç yüz tepe yükseliyor. Yıllar boyunca, gizemli tepeler, yeryüzünde doğal kökenlerin en sıra dışı manzaralarından biri olmuştur. Şimdiye kadar, bilim adamları gösterilerinin versiyonu konusunda oybirliği ile hareket ediyorlar. Halk, ilginç efsanelerden birçoğunu çikolata tepelerine bağlar.
Tam tepelerin sayısı bilinmiyor. Bazı verilere göre, 1500 ila 1700 tepe var. Pitoresk adanın yüzeyinin 50 metrekare oluşturduğu gerçeğine bakıldığında, tepelerin bu yoğun düzenlemesi gerçekten garip görünüyor. Tepelerin yüksekliği farklıdır ve 30 ila 121 metre arasında değişir. Bununla birlikte, tüm tepelere ‘çikolata’ denemez. Hemen hemen tüm tepeler yemyeşil yeşil çimlerle kaplıdır ve solmaya başladığında tepelerde kahve tonları verir. Tepeler çimlerin ıslandığında yağmurdan sonra özellikle etkileyici görünüyorlar.
Bohol Adası’nda görülebilen muhteşem manzara eşsizdir. Bilim adamlarının ana uyarlamalarına göre, volkanik aktivitenin sonucu olarak oluşmuştur.
Çin: Kırmızı Sahil
Çin’de bulunan Kırmızı sahil, Parjin şehrinin 30 km güney batısında Liaohe Nehri Deltası bulunuyor. Adını tuzlu-alkali topraklarda yayılan deniz otu türünün (flourishes) görünümünden almaktadır. İlkbahar (Nisan-Mayıs) aylarında büyümeye başlayan bu otlar, yaz boyunca yeşil kalır. Sonbaharda ise kırmızı-alevli renge dönüşür ve kırmızı bir plaj manzarası oluşturur.
Kırmızı Plaj, bir doğa rezervi olduğu için küçük bir bölümü hariç halka kapalıdır.
Seyahat rotasına Çin’i de ekleyen yabancı turistlerin,1984 yılından bu yana uğrak mekanı olan Kırmızı Plaj, Panjin şehrinin tanınır olmasını sağlayan unsurların da başında geliyor. Alanın doğallığının bozulmadan görüntülenebilmesi ise ziyaretçiler için yapılan ve yaklaşık iki kilometre uzunluğundaki iskele sayesinde mümkün oluyor. Turistlerin tren ve otobüsle kolayca ulaşabildikleri Panjin Kırmızı Plaj, çeşitli turizm firmalarının düzenlediği turlarla daha renkli hale de gelebiliyor.
Tatil yerine ulaşıldığında seyahat ise tuk-tuk adı verilen sevimli araçlar, taksiler ya da mini otobüslerle gerçekleştirilebiliyor. Kırmızı Plaj’ı benzersiz kılan, 132 km² genişliğindeki alana yayılan Suaeda Salsa adlı bitkinin oluşturduğu harikulade renk zenginliği olarak değerlendiriliyor.
Alkali ve tuzlu toprakta yetişen bitki, her yılın Ağustos-Eylül ayları arasında renk değiştirerek kırmızıya dönüşüyor ve görenleri büyülüyor. Kırmızı Plaj’ın büyük kısmının 1988’den beri koruma altında tutulması ve yalnızca belirli alanlarının ziyarete açık olması ise ekosistemin korunmasında önemli rol oynuyor. Bu sayede 400 farklı türde canlı hayatını sürdürebiliyor. Aynı zamanda 20’si koruma altında olan 250 tür kuşun Doğu Asya’dan Avustralya’ya göçleri sürecinde Kırmızı Plaj’ı kullanması da temin ediliyor.
Biyoçeşitliliği ve belirli zaman aralıklarında sunduğu görsel şölen sayesinde Panjin’in ziyaretçi akınına uğramasını sağlayan Kırmızı Plaj, kaliteli pirinç konusunda da önde gelen şehirlerden birinin sınırları içerisinde yer alıyor.
Buradan hareketle 2008 Beijing Olimpiyatları’nın resmi pirinci, Panjin’de yetiştirilen pirinç oluyor. Çin’in kuzeyinde bulunan birkaç pirinç yetiştirme alanından biri olan Panjin; koruma altına alınan ekosisteminden zengin tarımcılığına kadar pek çok noktasıyla Çin’in doğal markalarından biri haline geliyor.
Çin’e seyahat etmeyi düşünüyor ve rotanızı Panjin’e doğru kaydırmayı planlıyorsanız, turist ziyaretleri için ideal mekanlardan Kırmızı Plaj’ı mutlaka görmelisiniz.
Arizona: Antilop Kanyonu
Amerika’nın güneyinde Arizona sınırları içerisinde bulunan Antilop Kanyonu, çok farklı bir güzelliğe sahip. Kocaman kayaların aldığı yumuşak kıvrımları ile görenleri adeta büyülüyor. Kırmızımsı turuncumsu rengi ile harika bir görünüme sahip.
Arizona’daki Antilop Kanyonu erozyonlar sonucunda meydana gelmiş doğal bir kanyondur. Aniden gelen su baskınları ile büyük kayalar kolayca aşınmış ve bu yumuşak kıvrımları meydana getirmiş. Kanyon içerisinde çok sayıda küçük dar yollar bulunuyor.
Muson yağmurları zamanında yağan yağmur hız kazanıp bu küçük geçitlerden geçiyor. Sel baskını tehlikesi olduğu içinde Antilop Kanyonu’nu sadece rehberler yardımı ile gezebilirsiniz.
Kanyon seyahatseverlerin yanında bir de fotoğrafçılarında gözdesi. Yapılan bir araştırmaya göre Antilop Kanyonu dünyadaki en çok resmi çekilen kanyonlar arasında bulunuyor. Ayrıca fotoğrafçı Peter Lik tarafından bu kanyonda çekilen “Phantom” adlı fotoğraf 6.5 milyon dolara satılmış. Dünyada en pahalıya satılan fotoğraflardan biri olarak biliniyor.
Kanyonda gezebilmek için 11.00-13.00 saatleri arasında gitmeniz gerekiyor. Çünkü kayalar çok yüksek olduğu için burası sadece öğlen saatlerinde güneş ışığını içeri alabiliyor. Biraz daha geç saatlerde de gezebilmeniz mümkün fakat güneş ışığı tam olmadığı için güzel fotoğraflar çekemeyebilirsiniz. Kanyona girmek ve gezebilmek için önceden rezervasyon yaptırmanızı tavsiye ederiz. Böylece kapıdan dönmek zorunda kalmazsınız.
Antilop Kanyonu yakınlarında bulunan Horseshoe Bend’de Arizona’da gezilecek yerlerin başında. Antilop Kanyonu’nu görmeye gelenler mutlaka burayı da bir gezmeli.
Kolorado Nehri’nin oluşturduğu bir yer burası. Adının Horseshoe olmasının nedeni ise nehrin kıvrımının at nalına benzemesi. Bu menderese harika bir doğal oluşumdur.