İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Lübbey Köyü hayalet köy olarak anılıyor. Nedeni ise yazımızda… Lübbey Köyü’deki köylüler 30 yıl önce burayı terk etmek zorunda kalmışlar. Neden mi? Cevabı oldukça ilginç… İşte 10 kişinin yaşamını sürdürdüğü Lübbey köyü’nün hikâyesi ve detayları:
İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Lübbey Köyü hayalet köy olarak anılıyor. Nedeni ise yazımızda… Lübbey Köyü’deki köylüler 30 yıl önce burayı terk etmek zorunda kalmışlar. Neden mi? Cevabı oldukça ilginç… İşte 10 kişinin yaşamını sürdürdüğü Lübbey köyü’nün hikâyesi ve detayları:
Lübbey Köyü’nün Yapısı
Lübbey köyünde birçok ev yıkılmış durumda. Geriye kalan evler yıkılıp yok olmadan korumaya alınması gereken bir yer. Taş duvarları, ahşap öğelerle tasarlanmış geleneksel evlerin arasında dolaşmalı, muhteşem manzarasının keyfini çıkarmalısınız. Köy kahvesine gidip, çayınızı içerken köyün yaşlılarıyla sohbet etmelisiniz.
Lübbey Köyü, İzmir‘in Ödemiş ilçesine 13 km uzaklıkta yer alıyor. Alıştığımız o köylerden farklı pek çok özelliği bulunuyor. Köyde 130 hane mevcut. Dağların arasına saklanmış, Bozdağ’ın eteğindeki bu köy, gizemli ve sessiz görünümü nedeniyle esrarengiz bir havaya sahip. Bu köy, fotoğrafçıların, sinema sanatçılarının ilgisini oldukça çekmekte.
Lübbey Köyü Hikayesi
Küçük Menderes Havzası’ndaki Lübbey, Türkmen aşireti olan Aydınoğulları Beyliği’nin uzun dönem hakimiyeti altında kalmış. Daha sonra ise Osmanlı egemenliği ile tanışmış. Anlatılanlara göre Lüb ve Dab isimli iki Türkmen beyi anlaşmazlığa düşüp topraklarını ayırmış ve Lübbey ve Dabbey olarak ortaya iki ayrı köy çıkmış.
Lübbey köyü, deniz seviyesinden 500 metre yükseklikte bulunuyor. Köyün nüfusu kışın 30, yazın 10’a düşüyor. Yine de köylüler köylerinden vazgeçmek istemiyorlar. Çam ağaçları ve yeşil harika görünümüyle insana huzur veriyor. Köyün en dikkat çekici yanı ise mimari yapısı oluyor. Tarihi dokuların, kiremit çatı ve birbirine yaslanan evlerle bütünleşmesi köye ziyaret eden herkesi etkiliyor.
Köyün yakınlarına kadar özel aracınızla gidebilirsiniz. Lübbey’in bildiğimiz köylere benzemeyen bir görünümü var. Oldukça sessiz, virane halde görünüyor. Köyde, ne kümes hayvanları ne de evcil hayvanların sesi var. Tek duyabileceğiniz muhteşem bir şekilde şakıyan kuşların sesleri.
Köyün yakınlarında yaşayan kişiler, Lübbey Köyü’nün bir zamanlar zeybeklerin sığınağı olduğunu söylüyor. Köylülerin çoğu bir daha dönmemek üzere göç etmiş. Lübbey Köyü’nün evleri ise öylece kalmış. Yeni çirkin binalar da köyün dokusunu bozamamış. Her biri terk edilen köy evleri gören herkesi sarsmakta. Evlerin bir çoğunun çökmüş, yıkılmış, virane olması üzücü yanıyken, havası köyün bugün bile çekici olmasını sağlıyor.
Lübbey’in evleri
Lübbey’in evleri, kızıl toprak harcı, kerpiç ve taş yapılardan, ahşap malzemelerden sırt sırta dayanmış şekilde yapılmış. Birkaç tanesi de yan yana sıralı… Fakat iki katlı bu evlerin hiçbiri birbirinin manzarasını kapatamıyor. Taş malzemelerden yapılmış alt katlar ise çoğu kişi tarafından ahır olarak kullanılıyor. Ahşaptan yapılmış üst katlar yaşam alanı olarak tasarlanmış. Birbirine bitişik olan evlerin arasında tek bir duvar mevcut. Tuvalet, banyo, çamaşırhane ise ortak tek bir alan olarak planlanmış.
Lübbey Köyü’nün hala tescili yapılmamış. Koruma altına girmemiş. Köyün camisi dışında hiçbir yapı kültür varlığı sayılmıyor. Minaresiz camisi, yıkılan okulu, pek çoğu tarihe karışmış evleri ile köyün çıkış yolu turizm olarak bahsediliyor. Hem yaz hem de kış turizmine uygun bir yapısı var. Evleri, zorlu doğa koşullarına direnmeye çalışıyor. Daha çok fotoğraf çekmek veya çekilmek isteyenleri ağırlıyor.
Köyde, hala 8-10 kişiye rastlanabiliyor. Fakat nerdeyse, yaşlı nüfus dışında yaşam izine rastlanmıyor. Yaşları belki de 60’ın üzerinde olan erkeklerin buluşma noktası köy kahvesi… Köyün hikayesini birinci elden dinlemek ve biraz soluklanmak için köylülerin toplandığı kahve iyi bir nokta oluyor. Işık ve ortam fotoğraf çekmek için nefis. Köylüler de bu duruma alışık. Kahveyi işletmecisi Mehmet Güler, şu anda köyün en genci ve 45 yaşında. Kahveyi 2007’de satın aldığını söylüyor. Bu civar zamanla Lübbeyi de içine alarak Çamyayla Köyü adını almış. Son yasa ile de Ödemiş ilçesine bağlı bir mahalleye dönüşmüş.
