İnşaat sektöründe yapı izinleri azalıyor. TÜİK’in Ocak-Eylül 2018 arasını kapsayan çalışmasına göre yapı ruhsatı izinleri geçen yılın aynı dönemine göre bina sayısı olarak %41.6, gayrimenkul sayısı olarak ise %58.6 azalış göstermekte. Peki, inşaat sektöründe yapı izinleri neden azalıyor?
İnşaat sektöründe yapı izinleri neden azalıyor sorusunu araştırdık. Özellikle de TÜİK’in konuyla ilgili son açıkladığı veriyle birlikte daha da gür bir sesle sorulmaktadır. TÜİK’in Ocak-Eylül 2018 arasını kapsayan çalışmasına göre yapı ruhsatı izinleri geçen yılın aynı dönemine göre bina sayısı olarak %41.6, gayrimenkul sayısı olarak ise %58.6 azalış göstermekte. Bunun pek çok nedeni var. Her şeye rağmen ülke ekonomisinin başlıca sektörlerinden olan inşaat sektöründe satışı etkileyen bu denli yüksek sayılabilecek bir düşüş şaşırtıcı. Böyle bir verinin olması bazı konularda değişim yaşanması gerektiğini göstermektedir. İnşaat sektöründeki yapı izinlerinin neden azaldığı ve bu durumun bina yapımı ve gayrimenkullerin satışını nasıl etkilendiği analiz edilmeli. Ülke ekonomisini etkileyebilecek bu konudaki analizi ve bunun önüne geçmek için hangi önlemlerin alınabileceği ile ilgili detaylar yazımızın devamında yer almaktadır.
Yapı izinlerinin azalışının nedenleri
İlk olarak TÜİK’in de dile getirdiği inşaat sektöründeki yapı izinlerinin azalışının nedenlerine değinelim. Başlıca neden olarak konut satışlarındaki azalış gösterilmektedir. Hem konut kredisi faizlerinin yüksek hem de iç pazarın gayrimenkul konusunda ihtiyacı doyum noktasına yaklaşmıştır. Bu da binaların yapımını etkilerken inşaat firmalarının artık daha realist satış hedeflerle bina yapmalarını gerektirmektedir.
Konuyla ilgili son dönemde yapılan çalışmalardan biri, konut satışlarının globale yayılması için 250 bin dolar ve üzerinde gayrimenkul alımında vatandaşlık verilmesi. Bu sayede yapı izinlerinin yeniden canlanacağı ve daha fazla konut yapım talebinin oluşacağı düşünülmektedir. Bu çalışmanın sonuçlarını da önümüzdeki süreçte TÜİK’in konuyla ilgili çalışmalarından öğreneceğiz. Bu durum ayrıca konkordato ilan eden firmaların da yeniden piyasada aktif olarak iş yapmalarını sağlayacak. Bu sayede oradan da yapı ruhsatı izni alınması anlamında önemli bir talep oluşacaktır. Bu elbette bir kişinin elinde olan bir durum değil.
Yapı ruhsatı izinlerinin tekrar artması hem devletin çıkaracağı yönergeler hem bankaların uygulamaları hem inşaat firmalarının planlamaları hem de müşterinin talebini birleştiren bir zincire bağlıdır. Yönerge ve konuyla ilgili diğer çalışmaların bu zincire etkisi de TÜİK’in yapı izinleri gibi çeşitli konularda açıklayacağı verilerle sunulacaktır.
İnşaat sektörü, ülke ekonomisinin en önemli ve en çok döviz getiren sektörlerinden biri olduğu için konutta yaşanan problemler de ülke ekonomisi için öncelikli hale geliyor. Bu problemlerden biri olan yapı ruhsatı izninin bir yılda yaklaşık %40 azalması. Bunun nedeni ise konut üretimi ve satışında yapılacak çeşitli yönergelerle toparlanacağı öngörülmekte. İnşaat sektörünün dünyanın dört bir yanında yaptığı çalışmalara bakacak olursak bu gibi problemleri temeli sağlam işbirlikleri ve herkese avantaj sağlayan yönergelerle çözmek çok zor olmayacaktır.